20.12.2023 - Hoşgeldiniz. Avrupa Zonguldaklılar Kültür ve Dayanışma Derneği Resmi İnternet Sayfası.
porno videolar

Çaycuma

Çaycuma, Zonguldak ilinin bir ilçesidir.

Bölgedeki önemli sanayii tesisleri 1970’te kurulan, özelleştirme kapsamında OYAK’a satılarak “OYKA Kağıt Fabrikası” adını alan Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları Anonim Şirketi (SEKA) Fabrikası ve Perşembe beldesi ile arasında kalan Organize Sanayi Bölgesidir. Filyos beldesinde de Sümerbank Filyos Ateş Tuğlası Fabrikası bulunmaktadır.caycuma2

Bülent Ecevit Üniversitesi‘nin Çaycuma Kampüsü’nü barındırır.

Tarihçe

Oldukça yeni bir yerleşim yeri olan Çaycuma‘nın tarihiyle ilgili bilgiler, Osmanlı Devleti döneminde hazırlanan Kastamonu ve Bolu Salnamelerindeki bilgilerle ve sözlü anlatımlarla sınırlıdır. Yerleşim yeri olarak çok uzun bir tarihsel geçmişe sahip olmamakla birlikte bugünkü Çaycuma‘nın sınırları içinde kalan topraklar tarih öncesi dönemden bu yana çeşitli ulus toplulukların yerleşimine sahne olmuştur.Tarihsel süreç içinde savaşlar, göçler ve diğer nedenlerle bölgeye yerleşen toplulukların izleri günümüze kadar gelmiştir.

      Tarih öncesi dönemde Çaycuma‘nında içinde bulunduğu bölgenin adı Paflagonya idi. Paflagonya Bölgesinin batı sınırını Filyos Çayı oluşturuyordu. Karadeniz kıyısındaki Tios (Filyos) bir Miletos kolonisiydi. Paflagonya bölgesine yerleştiği bilinen en eski topluluklar Frigya boylarıdır. İ.Ö.1200’lü yıllarda başlayan ve “Ege Göç Kavimleri Hareketi” adı verilen göçlerle birlikte Bitin, Mariondin,Migdon diye anılan Frig toplulukları Zonguldak ve civarına yöneldi. Ancak bu topluluklar birkaç yüzyıl boyunca siyasal bir örgüt yapısı oluşturamadılar. Kral Gordios ve Midas’ın öncülüğünde siyasal yapılanma içine girdilerse de yöredeki Frig egemenliği Kimmerler tarafından ortadan kaldırıldı. İ.Ö. VII.yy başlarında Kafkasya’dan Anadolu’ya giren Kimmer boyları Frigya’ya ardı arkası kesilmeyen seferler düzenledi. Bu seferlerin sonucunda Frig Kralı III.Midas Kimmer savaşçılarına yenik düştü ve İ.Ö. 676’da Frig Krallığı ortadan kalktı.

      Kimmerler,Paflagonya’daki varlıklarını İ.Ö. 630’lara değin sürdürdüler ancak Lidyalılar ve Asurlular’la yaptıkları savaşlar sonucunda zayıf düştüler ve en sonunda Med Devleti karşısında tutunamayarak Anadolu’yu terk ettiler.

      Kimmerler2den sonra İ.Ö. VI.yy başlarında Lidya Devleti bölgede egemenlik sağladı. Yine aynı yıllarda,Batı Anadolu kıyılarında yaşayan kimi Megaralılar ve Boitoiyalılar bölgeye geldiler. Karadeniz’in kuzeyinden getirdikleri malların boşaltılabileceği “emperion”lar (küçük ticari iskeleler) kurmaya yöneldiler. Tios (Filatairos/Filyos) bunklar arasında önemli bir koloniydi. Ancak perslerin, Lidyalıları İ.Ö. 546’da yenilgiye uğratmasıyla bölgedeki Lidya egemenliği de son buldu.

      Persler, Anadolu’ya egemendiler ama Tiios (Filyos) gibi koloni kentlerin yönetimine “tiran” adı verilen kendi yandaşlarının getirilmesini sağladılar. İ.Ö.334’de Anadolu’ya geçen Makedonya kralı İskender, Pers ordusunu Gronikos Çayı yakınlarında yenilgiye uğratınca Perslerin Batı ve Kuzeybatı Anadol’daki üstünlüğü sona erdi. İskender bölgeyi Makedonyalı subayların yönetimine bıraktı.

       Romalılar döneminde, Romalı soylulardan ve ünlü yöneticilerden Balbinus, İmparator Maksimunus (İ.Ö.235-238) zamanında çeşitli vilayetlerde sivil yönetime geçişe yönelik düzenlemeler yaptı ve bölge Doğu Roma İmparatorluğu içinde kaldı.

       VII.yy başalarında, Bizans İmparatoru herakleios döneminde ülke “thema” (vilayet) denilen yönetsel birimlere ayrıldı. Bölge de bunlardan “Opsikion Theması” içinde yer aldı.

        Paflagonya kıyıları 1204’den sonra Komnenos soyundan gelen David tarafından ele geçirildi.

       1071 Malazgirt savaşı’ndan sonra türk boyları kitleler halinde Anadolu’ya akmaya başladı. Malazgirt zaferinden hemen sonra Alp Arslan (1072) öldürülünce yerine oğlu Melikşah geçti ancak Türkler arasındaki iktidar kavgası bir türlü bitmek bilmiyordu. Alp Arslan‘a karşı ayaklanmış olan Kutalmışoğlu Süleymanşah ve kardeşi Mansur Anadolu’ya girdiler ve kısa sürede Konya’dan İznik2e kadar olan bölgeyi ele geçirdikten sonra 1075’te Anadolu Selçuklu Devletini kurdular. Ancak Bizans egemenliğindeki Zonguldak ve yöresine yönelik Türk saldırıları geçicii akın olmaktan öteye gidemiyordu.

       1084 yılında I.Aleksios’un bölgedeki valilerini askerleriyle birlikte İstanbul’a ttoplantıya çağırmasını fırsat bilen Süleymanşah‘ın komutanlarından Emir Karatekin, Ulus, Bartın, Devrek topraklarını ele geçirdiikten sonra kıyıya yönelerek Zonguldak yöresini bütünüyle ele geçirdi.Büyük Selçuklular ile Anadolu Selçukluları arasındaki çekişme yeniden başlamıştı. Çekişme sonucu Anadolu Selçukluları büyük bir sarsıntı geçirdiler. Emir Karatekin’de Bizanslılar karşısında direnemeyince bölge yeniden Bizanslıların eline geçti.

       Anadolu Selçukluların çöküş döneminde Candaroğulları Beyliği bağımsızlığını ilan etti (1335). Sinop’tan Safranbolu’ya kadar uzanan bölgede egemen olan Candaroğulları beyliklerini hem Bizans’a, hemde Osmanlılar’a ve öbür beyliklere karşı korumaya çalıştılar. Candaroğulları en çok Osmanlı Devleti tedirgin ediyordu. Candaroğlu Süleyman Paşa’nın bir kaç kez Orhan gazi ile savaştığı biliniyor.

       Amasra’ya kadar uzanan kıyı bölgesinin ve iç kesimlerin Osmanlı topraklarına katılması; Cenevizlileriin, Bizanslıların ve Candaroğullarının egemenliğinin kesin olarak sona ermesi Fatih Sultan Mehmet döneminde oldu. Fatih Sultan Mehmet aynı zamanda Candaroğulları beyliğinide ortadan kaldırdı.

  İlçede Karadeniz iklimi hakimdir; yazları fazla sıcak değildir, kış Ayları ise ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 1250-1500 kg/m2’dir.Yağışlar genellikle ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde görülür. İlçe Filyos Vadisi boyunca kuzey rüzgarlarının etkisi altındadır.

72 kilometre olan karayolu ağıyla il merkezine ve komşu ilçelere bağlanan Çaycuma’nın, Zonguldak-Ankara demiryolu üzerinde 3 istasyon ve 6 durağı bulunmaktadır. Zonguldak-Ankara karşılıklı seferleri dışında, günün diğer saatlerinde Zonguldak-Çaycuma-Karabük hattında yolcu ve yük nakli yapılmaktadır. ilçede 1942 yılında yapılan Kokaksu (Saltukova) Hava Alanı uzun yıllardan beri kaderine terk edilmişliğinden; sivil havacılık ihtiyaçları çerçevesinde ulaşıma açılması yönündeki çalışmaların başlaması ile kurtulmuştur. Çaycuma 1800 metre uzunluğundaki pist ve terminal binası inşaatı tamamlanmış,  bir havalimanına sahiptir. Zonguldak Havalimanı, Çaycuma‘nın Saltukova beldesinde kalır. Yurt dışında göçmen sayısı fazla olması hasebiyle Havaalanı yurt dışı seferleri yapmaktadır. Dortmund ve Düsseldorf seferleri mevcuttur.

M.Ö. 2000 yılından itibaren sırasıyla Pers, Makedonya, Pontus ve Roma Krallıklarının egemenliğinde olan Çaycuma’nın, M.S. dönemleri Bizans ve Türk Beyliklerinin egemenliğinde geçmiştir. Osmanlı döneminde, 1869 tarihli Kastamonu Vilayeti , 1916 tarihli Bolu Mutasarrıflığı Salnameleriyle ve 1869 yılında Çarşamba adıyla Devrek kazasına, 1883 yılında ise Bartın’a , Osmanlı Devletinin 1902 tarihli Salnameleriyle ise Çarşamba Nahiyesi olarak Zonguldak’a bağlandığı yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır.

Yeşilin hemen her tonuyla, konuklarını bağrına basan Çaycuma, tadına doyulmaz yoğurduyla yürekleri serinletir ve mis gibi bembeyaz yoğurt, türlü etkinliklerin sergilendiği , coşkuların yaşandığı festivallere adını verir Çaycuma’ da.

Çaycuma’nın çok meşhur olan Manda yoğurdu, zaman zaman yurt dışına bile ulaşıyor. Son yıllarda manda besiciliği konusunda dernekleşme çalışmalarına yoğun çaba harcanmış, manda yetiştiricileri dernekleşmeye kadar gitmişlerdir. Manda yoğurdu Çaycuma hükümet binası karşısında Aynur Abla adı ile bir dükkanda taze olarak satışa sunuluyor.

Facebook sayfa adresi: https://www.facebook.com/Aynur-Abla-%C3%87aycuma-Manda-Yo%C4%9Furdu-786268834768501/info/?tab=page_info

10636685_10206274731739127_8233563668448022444_o

11951991_10206274731539122_7414717642465183162_n